TÜM TURLAR DAHİL RUSYA TURUMoskova Şehir TuruSt Petersburg Şehir TuruKremlin Turu (Giriş bileti dahil)Moskova Metrosu Turu (Bilet dahil)Novodevici Nazım Hikmet Mezarı Turu (Giriş Dahil)Arbat Caddesi TuruHermitage Müzesi Turu (Giriş bileti dahil)Peter ve Paul Kalesi Turu (Giriş bileti dahil)Petergof Sarayı ve Parkı Turu (Giriş bileti dahil)
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali Thy kontuarı önünde siz değerli konuklarımızla uçuştan 3 saat önce buluşma. Bilet, bagaj ve biniş işlemlerinin ardından Türk Havayollarının tarifeli seferi TK413 ile saat 07:10’da Moskova’ya hareket. 11:00 ‘de Varışımızın ardından şehir turu. Moskova şehir turunda göreceğimiz yerler arasında Siyasi ve toplumsal çalkantılara sahne olmuş tarihi merkez Kızıl Meydan; Korkunç İvan olarak bilinen Çar’ın 16. yüzyılda yaptırdığı, her kubbesi bir Rus zaferine karşılık gelen Aziz Vasil Katedrali; katedralin önünde bulunan, iki ünlü Rus prensini, Minin ve Pozharski’yi gösteren, kentin simgelerinden olan anıt heykel; hemen sonundaki GUM Alışveriş Merkezi; komşusu Kremlin Sarayı; tüm dünyada komünist ideolojinin simgesi olan Lenin’in mumyasını barındıran ihtişamlı Lenin Mozolesi; Karl Marx heykeli ve tam karşısında, 18. yüzyıldan bu yana faaliyette olan ünlü Bolşoy Tiyatrosu binası; biraz ilerisinde 1906 yılında Rusya’nın seçilmiş ilk meclisinin çalışmaya başladığı ünlü Duma Parlamento Binası; bir zamanlar Kızıl Meydan’ın giriş kapıları sayılan, on altıncı yüzyılda yapılan ve 1931 yılında tankların Kızıl Meydan’a girebilmesi için bombalanan Voskresenski; Rus Tarihi Müzesi bulunmaktadır. Turumuzun bitiminde otelimize transfer ve serbest zaman. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından Kremlin Sarayı ve Novodevici Nazım Hikmet'in Mezarı turumuz için otelimizden hareket ediyoruz. Turumuzda ilk durağımız Novodevici Mezarlığı. Öncelikle panoramik olarak göreceğimiz Novodevici Manastırı 1524 yılında kurulmuştur. Zaman içinde birçok çariçe adayının da yıldızının söndüğü yer olmuştur. 1812 yılında Napolyon’un emriyle yıkılmak istenmişse de rahibeler bu karara engel olmayı başarmışlar. 1922’de tamamen boşaltılan ve kaderine terk edilen manastır 1994 yılındaki restorasyon sonrası tekrar kapılarını açmıştır. Kompleks içerisindeki Novodevici Manastırı’nın yanı sıra Nazım Hikmet’in ve eşi Veronica’nın da mezarlığı, Anton Çehov ve Gogol’un mezarlıkları da burada bulunmaktadır. Tarih dolu turumuzun ardından Kremlin’e hareket ediyoruz. Kelime anlamı “kale” olan Kremlin, yalnızca Moskova’nın değil Rusya’nın simgesi olmuş bir yapı kompleksi. Doğu duvarlarıyla Kızıl Meydan’ın doğu sınırını çizen yapı kompleksinin en eski duvarları on beşinci yüzyılın sonunda inşa edilmişse de orijinal, yani ahşap duvarların geçmişi on ikinci yüzyıla kadar uzanıyor. Günümüzde Kremlin müzeleri, Büyük Kremlin Saray Kompleksi, Konser Salonu, Başkanlık Binası ve idari binaları, ayrıca iki katedral içeren alanın bahçelerinde bir de “Uzay Ağacı” bulunuyor. Uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin’in görevi yerine getirip dünyaya döndükten iki gün sonra diktiği ağaç, Moskova Nehrinden de görünüyor. Çar İvan’ın inşa ettirdiği çan kulesinin ve döktürdüğü topun hikâyesi ise tur rehberinin keyifli anlatımıyla hem güldürüyor hem de bilgilendiriyor. Ünlü Çariçe Katerina’nın 5000 adet elmas taştan oluşan tacı da onu görmek isteyenleri müzede bekliyor. Turumuzun ardından otelimize hareket. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından Moskova Metrosu ve Arbat Caddesi turumuz için otelimizden hareket ediyoruz. Turumuz Hemen hemen tüm Dünya’nın en güzel dekore edilmiş metrosu olarak kabul ettiği Moskova Metrosunu gezmek ile başlıyor. Her gün milyonlarca kişinin taşındığı bu sanat harikası metro 1931 yılında inşa edilmeye başlanmış olup, günümüze kadar uzanmıştır. Daha sonrasında Moskova’nın en işlek caddesi olan Arbat Caddesine geçiyoruz. Bugün Moskova’nın ve Rusya’nın en ünlü sokağı, tarihi 1493’e kadar uzanan, adını Slav dillerinde “tepe” anlamındaki “Gorbat” kelimesinden, bir başka söyleme göre de “şehir civarı”, “varoş” anlamına gelen Arapça Rabad’tan alan Arbat Sokağında dolaşarak tarihini yaşayacak ve sokak üzerindeki adım başı isimsiz ressamların sanat çalışmalarını izleyeceğiz. Turumuzun ardından otelimize dönüş ve geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından odaların boşaltılması ve tren istasyonuna hareket. Hızlı tren ile yapacağımız keyifli bir yolculuk sonrası karşılanmanın ardından özel aracımızla St. Petersburg panoramik şehir turuna başlıyoruz. Moskova’dan sonra Rusya’nın ikinci büyük kenti olan St. Petersburg, aynı zamanda çok önemli bir sanat ve bilim merkezidir. Sanayi konusunda da çok önemli bir yere sahip olan St. Petersburg, ismini yaşamın hemen her konusunda tarih sayfasına yazdırmıştır. Rus Çarı I. Petro tarafından 1703 yılında kurulan şehrin, panoramik şehir turunda adını Rus tarihinin en ünlü kahramanı Alexander Nevsky’den alan, kentin neredeyse ana damarı sayılan Nevsky Bulvarında karşımıza çıkan Amirallik Binası; Roma’daki ünlü San Pietro Katedrali’nin küçük bir örneği olan Kazan Katedrali; Beloselski-Belozersk Sarayı; Stroganov Sarayı; İstanbul’daki Kapalıçarşı kadar büyük ve köklü olmasa da 250 yıl önce bir çarşı olarak kurulan, günümüzde alışveriş merkezi olarak kullanılan Gostiny Dvor; dünyanın en büyük kütüphanelerinden Rusya Ulusal Kütüphanesi; kuruluş hikâyesiyle döneminde oldukça tepki çeken Singer Binası; muazzam vitrayları ve bronz iç yapısıyla Eliseyev Binası; Picadilly Sineması olarak da bilinen, yazar Nabokov’un anılarında sık sık bahsettiği Aurora Sineması; Rus edebiyatında kendine özel bir yer edinen Leningrad Kuşatmasının izlerini üzerinde taşıyan ünlü Anichkov Köprüsü ve daha pek çok yapı görülecek yerler arasındadır.
Sabah kahvaltımızın ardından Hermitage Müzesi, Petro ve Pavel Kalesi turumuz için otelimizden hareket ediyoruz. Dünyanın en eski halısından, “Altın Elbiseli Adam”dan, Kâbe’nin kapısından, eşsiz elyazmalarından modern sanatın önemli eserlerine, hatta “tavus kuşu saat” gibi ilginç mekanik cihazlara kadar akla gelebilecek her türden ve her coğrafyaya ait kültür mirasını yakından görmek isteyenler için Hermitage, gerçek bir hazine! Temelini Çariçe Katerina’nın yazlık ve kışlık saraylarında saklamaya başladığı eserlerin oluşturduğu koleksiyon, günümüzde dört milyondan fazla parça barındırıyor. Bolşevik Devrimi’yle müzeye dönüştürülen saraydaki eserlerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin sanat yağmasından kurtarılma hikâyesi bile Hermitage’ın dünya kültür mirasını korumaktaki önemini açıklıyor. Eski yazlık ve kışlık sarayların gezileceği Hermitage Turu kapsamında, tur rehberimizden dünyanın en büyük ve en zengin müzelerinden birinin, üç kez rejim değiştirmiş bir ülkenin kültürel omurgasını oluşturma serüvenini zevkle dinleyeceğiz. Hermitage müzesinin ardından Petro ve Pavel Kalesi turumuz için hareket ediyoruz. Kenti kuran I. Petro’nun ilk inşa ettirdiği bu kale, askeri açıdan stratejik bir noktada yer alıyor ve çarların mezar anıtlarının yanı sıra I. Petro’nun oğlu Alexei, Dostoyevski, Troçki, Lenin’in kardeşi Aleksander, Çernişevski, sonraları Yugoslavya’nın lideri olan Tito ve kaleden kaçmayı başaran Kropotkin gibi ünlü isimlerin siyasi suçlardan hapsedildiği zindanları barındırıyor. Sovyet rejimi sırasında roket araştırma ve denemelerinin yapıldığı kale sınırları dahilindeki, kentin en yüksek binası olan katedralin üstündeki melek, tüm tur boyunca kalenin misafirlerini şefkatle selamlıyor. Turumuzun ardından otelimize hareket ve geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızın ardından odaların boşaltılması ve bagajlarımızı resepsiyondaki emanet odasına konulmasının sonrasında Peterhof Sarayı ile Parkı ve Puşkin Çar Kasabası turumuz için otelimizden hareket ediyoruz. İlk durağımız Peterhof. Bu turumuzda Finlandiya Körfezi'nde bulunan ve metronun planlarını kendi çizdikten sonra İtalyan mimar Rastrelli'ye inşa ettirdiği yazlık sarayı görme imkanı bulacağız. Paris'teki Versailles'a rakip binası, 150 anıtsal çeşme ve 4 şelalenin süslediği bahçeleri ile muhteşem bir saray kompleksidir. II. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen tüm ihtişamıyla ilk mimarisine sadık kalınarak restore edilmiştir. Peterhof turumuzun ardından Puşkin Çar Kasabası turumuza başlıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Rus edebiyatının büyük şair ve yazarı Puşkin’in okulunun da bulunduğu kasaba, bünyesindeki saraylarla, parklarla ve çeşitli yapı kompleksleriyle övgü topluyor. On sekizinci yüzyılda çarın ailesi için inşa edilen bu alan, misafirlerini adeta bir Rus masalına davet ediyor. Turumuzun ardından otele transfer. Geceleme Otelimizde
Gece yarısı Havalimanına varışımızın ardından bilet, bagaj ve pasaport işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından Türk Havayollarına ait TK406 sefer sayılı uçuşu ile saat 05:55’te İstanbul'a hareket. Rahat ve konforlu bir uçuşun ardından saat 09:45’te İstanbul'a varış ve turumuzun sonu. Bir sonraki seyahatinizde tekrar görüşmek dileği ile siz değerli misafirlerimize veda ediyoruz.
İlk yorumu siz yapın